Sanat Yönetimi Yüksek Lisans Programı / Art Management Master's Degree Program
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11413/81
Browse
Browsing Sanat Yönetimi Yüksek Lisans Programı / Art Management Master's Degree Program by Language "tr"
Now showing 1 - 20 of 42
- Results Per Page
- Sort Options
Publication Open Access 1980'li yıllarda (1980?1990) Türkiye sanat ortamının değerlendirilmesi: Bu bağlamda dönemin, özellikle resim alanında üretilen işlere yansıması(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2007-01) Ötkünç Öztürk, YıldızTürkiye'de 1980-1990 yılları arasında plastik sanatlar ortamını değerlendirmeyi amaçlayan bu çalışma, on yıllık süreci toplumsal ve kültürel iklimin değişimi bağlamında ele alıp incelediği için tarihsel bir arka plan sunumunu da gerekli kılmıştır. Bu nedenle, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan önceki sosyo-kültürel gelişmelerin çözümlenmesi ve 1923'ten önceki dönemin mercek altına alınması tez kapsamına alınmıştır. Üç ana başlıktan oluşan çalışmanın alt bölümlerinde, incelenen dönemlerin alt yapısını ve arka planını daha net görebilmek amacıyla, sosyo-ekonomik ve siyasi duruma da değinilmiştir. Tezin birinci bölümünü Cumhuriyet'in kuruluşundan önce yaşanan kültürel değişimler oluşturmaktadır. Bu çerçevede, Osmanlı İmparatorluğu'nun Batılılaşma sürecine girişi ve bu dönüşümlerin Osmanlı Devleti üzerinde yarattığı kültürel ve toplumsal evrim incelenmiştir. Batılılaşma sürecini etkileyen en önemli itici güç kapitalist dünya ekonomisiyle bütünleşme eğilimidir. 18. yüzyılda Lale Devri'yle başlayan bu yönelişin, 19. yüzyıldan bu yana askeri ve bürokratik kanat tarafından yürütülmekte olduğu görülmektedir. Osmanlı bürokrasisi içinde Batı'yla yakın temaslar, III. Ahmet döneminde başlamış, III. Selim, II. Mahmut ve II. Abdülhamit iktidarlarında hızlanarak devam etmiştir. Lale Devri'nde, özellikle peyzaj ve mimarlık alanlarında değişimler söz konusuyken, sonraki dönemde Batılı tarzda plastik değerlere ilgi duyulmaya başlanmıştır. Bu süreçte, Tanzimat ve ardından Meşrutiyet'in ilanıyla Batılılaşma çabalarının kurumsal niteliğe dönüştürülmeye çalışıldığı görülür. Ancak, bu çabalar ve eğilimler, yönetici sınıfla halk arasındaki düşünsel ve sosyo-ekonomik uçurumların azaltılmasından çok derinleşmesine neden olmuştur. Dolayısıyla, yönetici elitin yaptığı yenilikler toplumun çoğu tarafından benimsenmemiş, çeşitli tepkilere yol açmıştır. İkinci bölümde ise 1923-1980 yıllarında Türkiye'nin kültür ve sanat ortamındaki gelişmeler incelenmiştir. Alt bölümlerde, Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte, ülkede yaşanan köklü kültürel siyasal değişimler, tarihsel dönemlere ayrılarak ele alınmıştır. Bu bağlamda ilk olarak, çok partili siyasal döneme kadar incelenen bölümde, Cumhuriyet'in kültür siyasaları ve kurumsallaşma adımları irdelenmiştir. Osmanlı gibi geleneksel ve içe kapalı bir toplumu miras alan Cumhuriyet'in önder kadrosu, başından itibaren yüzünü Batı'ya dönmüş ve hedeflerini bu yönde koymuştur. 1950'lerden sonra Demokrat Parti'nin iktidara gelişiyle beraber, devletin kültür alanında yaptığı atılımlar yavaşlamış, sanatçı-devlet işbirliği gittikçe zayıflamıştır. Yeni hükümetin sanata ve sanatçıya desteğinin azalması sonucu, bu boşluğu özel sektörün doldurmaya çalıştığı görülür. Özellikle 1970'lerin ortasından başlayarak yoğun bir biçimde açılan özel galeriler, 1980'lerle birlikte bu alandaki etkisini daha fazla hissettirmiştir. Üçüncü bölüm, çalışmanın ana eksenini oluşturmaktadır. ?Türkiye'de 1980-1990 Döneminde Plastik Sanatlar Ortamı? başlığı altında ilk önce, 80'lerin dünya konjonktürüyle birlikte, yeni-liberal ekonomik programın uygulamalarına değinilmiştir. Ardından bu paradigma değişiminin toplumsal yaşamda ve kültürel alanda bıraktığı izlerin sanat ortamına yansıması incelenmiştir. Bu bağlamda 1980'lerde, sanat ortamındaki değişimleri hazırlayan koşullar irdelenmiştir. Ayrıca, bu dönemde, devlet ve özel galerilerde düzenlenen bazı sergilere değinilmiştir. Ekler bölümünde ise, sanatçılarla yapılan röportajlar sunulmuştur. Bu görüşmelerde sanatçıların, 80'li yılların Türkiye sanat ortamına ilişkin gözlem ve yorumlarına yer verilmiştir. Anahtar Sözcükler: Çağdaş sanat, görsel sanatlar, yeni liberalizm, modernizm.Publication Open Access 1980'li yıllarda İstanbul'da sanat galericiliği ve çağdaş Türk sanatına etkileri(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Sanat Yönetimi Anabilim Dalı / Sanat Yönetimi Bilim Dalı, 2016) Saçli, Erhan; Üstünipek, MehmetBu çalışmanın konusu 1980'li yıllarda İstanbul'da yer alan sanat galericiliği ve Çağdaş Türk Sanatına etkileridir. Araştırmanın hedefi önde gelen galerilerden Galeri Baraz, Galeri Lebriz, Galeri Nev, Maçka Sanat Galerisi, Mine Sanat Galerisi, Tem Sanat Galerisi, Teşvikye Sanat Galerisi ve Tiglat Sanat Galerisi'nin detaylı sergi listesini oluşturup, onlar üzerinden değerlendirme yapmaktır. Araştırma yapılırken Cumhuriyet Gazetesi'nin haftalık sanat çizelgelerinden ve Sanat Çevresi dergisinin her ay yayınlanan sergi takvimleri incelenmiştir. Bunlar dışında Hürriyet Gösteri, Milliyet Sanat, Sanat Olayı dergilerinden bu sergiler taranıp kontroller yapılmıştır. Ardından bu takvimlerden galerilerin geçmiş sergi listeleri oluşturulmuştur. Bu sergi listelerinde, serginin adı, açılış ve kapanış tarihi, serginin kişisel/karma oluşu, sergi türü ve sanatçı bilgisi yer almaktadır. Kişisel sergilerde sanatçının doğum ve ölüm tarihleri de eklenmiştir. Sonra bu bilgiler değerlendirilip, dönemsel açıdan galerilerin analizleri oluşturulmuştur.Yapılan bu araştırmaların sonucunda İstanbul'da 1980 ile 1990 yılları arasındaki sanat galericiliği anlayışı ve Çağdaş Türk Sanatına etkisinin olduğu sonucu ortaya çıkmıştır.Publication Open Access 2000 sonrası İstanbul'da sanat piyasasını yönlendiren etmenler(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Sanat Yönetimi Anabilim Dalı, 2013-01) Sağbaş, Şöhret; Üstünipek, MehmetBu tezde, İstanbul'daki plastik sanatlar piyasasının 2000 sonrasındaki durumu ele alınmıştır. Plastik Sanatların, günümüz koşullarında bir piyasa halini alması, küresel sanata adaptasyonu ile birlikte piyasa aktörlerinin revizyonları üzerinde durulmuştur. Güncel sanatın, İstanbul sanat piyasalarını ne ölçüde ve nasıl etkilediği, bu etki sonucunda İstanbul sanat piyasasına yön veren müzayede evleri, sanat galerileri, sanat fuarları, bienaller, müzeler, koleksiyonerler, küratörler, sanatçılar, sanat kurum/dernek/birlikleri vb aktörlerin durumları analiz edilmiştir.Publication Open Access 2010 Avrupa Kültür Başkenti Kapsamında, Kültür ve Sanat Projelerinin Sosyolojik Yapı İçerisindeki Yeri ve Etkilerinin Araştırılması İncelenmesi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Sanat Yönetimi Anabilim Dalı, 2010-06) Kısaoğulları, Aysun; Fethiye ErbayBu çalışmada İstanbul'u 2010 Avrupa Kültür Başkenti olmaya götüren süreç ve bu bağlamda Mayıs 2010'a kadar gerçekleştirilen kültür-sanat projelerinin sosyolojik yapıya olan etkisi araştırılmıştır. Kültür ve sanat kavramlarının kısaca tanımları yapılmış, bu kavramların günümüzdeki durumlarına değinilmiştir. Sanatın yönetimsel boyutu, Sanat projelerinde Ortaklık ve Sponsorluk modellerinden bahsedilmiştir. Avrupa kültürü ve Türkiye'nin Avrupa ile kültür etkileşimi incelendikten sonra Türkiye'de Kültür Politikaları incelenmiş ve değerlendirilmiştir. ?Avrupa Kültür Başkenti? kavramı tanımlandıktan sonra İstanbul'un ?Avrupa Kültür Başkenti? projesine seçilme nedenleri; şehrin var olan kültürel değerleri, kültür ve sanattaki gelişimi ve şehrin kentsel dönüşümü çerçevesinde incelenmiştir. İstanbul'un 2010 Avrupa Kültür Başkenti seçilme aşamaları incelendikten sonra diğer Avrupa Kültür Başkentleri olan Pecs ve Essen şehirlerinin de bu süreçteki dönüşümleri açıklanmıştır. Son bölümde ise İstanbul'un 2010 Avrupa Kültür Başkentliği sürecinde aktif rol oynayan dört kurum (2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı, İstanbul Kültür Sanat Vakfı, Kültür A.Ş., Kültürel İrtibat Noktası) tanıtılmış ve bu kurumların gerçekleştirdiği kültür ve sanat projeleri, her bir disiplin içinde sayısal verilere dayanarak açıklanmış ve sosyolojik yapıya etkileri örneklerle değerlendirilmiştir.Publication Open Access Çağdaş Sanat Yapıtlarında Kültürel Kimlik(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2008-06) Ersen, Nuran Leyla; Devrim ErbilBu çalışmada kültürel kimlik kavramından yola çıkılarak, küreselleşmeyle bağlantılı gelişen yerel-evrensel bireşim ve çelişkisinin kimlik ve kültürel kimlik kavramına yansıyışlarının Türkiye'de ağırlıklı olarak 1990'lardan itibaren güncel sanat düzleminde incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntem olarak kültür, kimlik, kültürel kimlik, küreselleşme, çok kültürlülük ve çağdaş sanat gibi tezin başat kavramları açımlanarak, küreselleşme kimlik siyasalarının toplumsal etkisi irdelenerek, tümevarım yöntemiyle bu kavramların özellikle 1990 sonrası Türkiye çağdaş sanatına yansıyışları araştırılmıştır. Tezde öncelikle kültür, kimlik, kültürel kimlik, çokkültürlülük kavramlarına değinildikten sonra, çağdaş sanatın temel özellikleri irdelenerek örnek yapıtlarla ele alınmıştır. Bunun ardından, Türkiye'de çağdaş sanat yapıtlarının ortaya çıkışı toplumsal gelişmelerle bağlantılı olarak açıklanmıştır. 1990 sonrası Türkiye'sinde güncel sanat yapıtlarının küreselleşme kimlik siyasalarndan etkilenip etkilenmediği sorgulanmıştır. Uluslarası sanat piyasasında varolabilmek için küresel sanat yapıtı ölçütünün ve buna bağlı olarak güncel sanatta tektipleşmenin sözkonusu olup olmadığı irdelenmiştir. Türkiye'de güncel sanat yapıtlarında kimlik ve kültürel kimliğe dair öğelerin varolma durumu araştırılmıştır. Çağdaş sanatçılarımızdan ağırlıklı olarak kültür, kimlik, kültürel kimlik, kültürel düzgüler ve toplumsal ortak bellek konuları üzerine çalışmalar gerçekleştiren Gülsün Karamustafa, Kutluğ Ataman, Şener Özmen ve Hale Tenger'den örnek yapıtlar seçilmiştir. Örnekleme yöntemiyle ele alınan bu yapıtlarda tezin başat kavramlarının çözümlenmesi gerçekleştirilmiştir.Publication Open Access Çağdaş Türk bestecilerinin operalarının incelenmesi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2007-08) Atak, Papatya; Mesut İktuBu çalışmada dünyada ve ülkemizde çok sesli müzik sanatının tanımları, kısa kısa nasıl bir gelişme gösterdikleri ve opera sanatının gelişmesinde nasıl etkiledikleri incelenmiştir. Operanın tanımı ve tarihçesi kısa kısa dönemlerle incelenerek, gelişmesinde nasıl bir yoldan geçtiği anlatılmıştır. 1923 yılı Cumhuriyet dönemi opera sanatının gelişimi ve bu gelişimdeki Atatürk'ün rolü ortaya konmuştur. Kısaca Atatürk'ün ısmarladığı Özsoy operası ile başlayıp bunu takip eden operalarımızdan bahsedilmiştir. Cumhuriyetimizin kuruluş döneminde yaşayan ve çoksesli müziği bize tanıtan Türk Beşlerinin öneminden ve müziğimize yaptığı katkılarından bahsedilip 2. ve 3. kuşak bestecilerimizin isimleri verilmiştir. Operası olan Çağdaş Türk Bestecilerinden Ahmed Adnan Saygun, Cemal Reşit Rey, Necil Kazım Akses, Nevit Kodallı, Ferit Tüzün, Sabahattin Kalander, Cengiz Tanç, Okan Demiriş, Çetin Işıközlü ve Selman Ada'nın hayatları, bizlere bıraktıkları; Ahmed Adnan Saygun'un Özsoy, Kerem, Taşbebek, Köroğlu ve Gılgameş operaları, Cemal Reşit Rey'in Çelebi, Necil Kazım Akses'in Bayönder, Nevit Kodallı'nın Van Gogh ve Gılgameş operaları, Ferit Tüzün'ün Midasın Kulakları, Sabahattin Kalender'in Deli Dumrul ve Nasrettin Hoca operaları, Cengiz Tanç'ın Deli Dumrul, Okan Demiriş'in IV. Murat, Karyağdı Hatun ve Yusuf ile Züleyha operaları, Çetin Işıközlü'nün Ağrıdağı Efsanesi/Gülbahar, Dudaktan Kalbe ve İnanna, Selman Ada'nın Ali Baba ve 40 Haramileri ile Aşk-ı Memnu operalarının librettoları incelenerek son bölümde kısa bir değerlendirme yapılmıştır.Publication Open Access Carl Orff'un müzik yaşamı ve sahne kantatı Carmina Burana(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Sanat Yönetimi Anabilim Dalı, 2012-02) Topçu, Ömer Yusuf; Mesut İktuBu çalışma, Alman müziğinin en önemli bestecilerinden Carl Orff'un müzikal yaşamı ve Carmina Burana Kantatı'nın incelemesini içeren bilgiler sunmaktadır. Birinci bölümde Carl Orff'un müzik yaşamı, ikinci bölümde Carmina Burana Kantatı'nın müzikal örneklerle incelemesi yer almaktadır. Eklerde ise Carl Orff'un Carmina Burana Kantatı'nın Harvard Üniversitesi Kütüphanesi, New York Halk Kütüphanesi ve Yale Üniversitesi Kütüphanesi'nden sağlanmış orijinal el yazısı partisyon örnekleri, Kantat hakkındaki yorumlar ve Kantat'ın şimdiye kadar yapılmış kayıtlarının bir listesi bulunmaktadır.Publication Open Access Çevre ve ekoloji kavramları kapsamında ideolojik yaklaşımlar ve sanat(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Sanat Yönetimi Anabilim Dalı / Sanat Yönetimi Bilim Dalı, 2017-01) Oruç, Zeren; Üstünipek, MehmetTarih boyunca günün sosyal, politik ve ekonomik koşullarına göre şekil alan sanat, dönemin koşullarını yansıtmakla kalmamış, sergilediği eleştirel tutumla birçok şeyi değiştirmiştir. Toplumsal sorunlara kısa ve uzun vadede çözüm bulmaya ya da farkındalık uyandırmaya çalışan sanat, doğayı ve bütün insanlığı tehdit eden ekolojik sorunlardan uzak kalmamıştır. Değişen ekonomik ve politik çerçevede, bu sorunlarla başa çıkmaya çalışan sanat ve sanatçı, yeni sanatsal akımların doğuşuna yol açmıştır. Çevreye ve ekolojiye duyarlı ideolojik yaklaşımlardan ilham alan bu sanat akımları, farklı süreçlerde ve ideallerde gelişmiştir. Benzer duyarlılığı taşıyan sanatçılar arasında, farklı yöntemler benimseyenler olmuştur. İnsan kaynaklı ekolojik felaketleri ele alan sanatçılar akımlara bağlı kalmadan çevre sorunlarına ve ekolojik sorunlara olan tepkilerini göstermiştir. Çevre sorunlarını ve ekolojik sorunları, ideolojik yaklaşımlar ve sanat çerçevesinde değerlendiren tezde, sanatın sorunlara karşı izlediği yollar ve ortak amaçları ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu amaçların farkındalık yaratmak ve/veya ekolojik dengenin yeniden kurulması temeline dayandığı sonucuna ulaşılmıştır. Söz konusu olan amaçların, gerçekleşme ihtimalleri ve bunların nedenleri değerlendirilmiştir. Çevre ve ekoloji odaklı akımların ve doğrudan ekolojik felaketlere tepki veren sanatın farklı etkiler yarattığı görülmektedir. Son olarak, sanatın bu amaçlar doğrultusunda daha etkili olabilmesi için çözüm önerisi getirilmiştir. Sanatın siyasi ideolojilerle doğrudan ve dolaylı ilişkisini ve sanatın ekolojik felaketlere nasıl tepki verdiğini ortaya koymak amacıyla yazılan tezde, geniş kapsamlı bir araştırma yapabilmek amacıyla literatür araştırma ve belge tarama yöntemleri kullanılmıştır.Publication Open Access Cumhuriyet Dönemi kadın sanatçılar üzerine bir müze tasarımı(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Sanat Yönetimi Anabilim Dalı / Sanat Yönetimi Bilim Dalı, 2015-10) Mısırlı, Naz Gülüna; Üstünipek, MehmetTürk resim sanatı Tanzimat döneminden itibaren belli aşamalar kaydetmiştir. Özellikle İnas Sanayi-i Nefise mektebi'nde yetişen ve yurtdışında çalışmalar yapan kadın ressamlar, resim sanatında değerli eserler vermişlerdir.Bu süreçte, kadının Tük toplumundaki yerinden, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden, toplumun sanata ve kadın ressama bakış açısından kaynaklanan bazı sorunlarla da karşılaşmışlardır.Bütün bunlara rağmen,Türk kadın sanatçıları Türk sanat tarihinde belirleyici bir role ve öneme sahip olmuştur.Bu araştırmanın amaçı; İlk kadın ressamları araştırmak ve bunların bir müze çercevesinde değerlendirmesini yapmaktır.Publication Open Access Dansçı erkeğe yönelik önyargılı bakışın "Sinop köçekleri" örneği üzerinden incelenmesi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2007-02) Kurt, Berna; Şermin TekinalpBu çalışmanın konusu, tarihsel bağlamda köçeklik geleneği, geleneğin günümüzde sürdürülme biçimi ve bu geleneğin toplumsal algılanışıdır. Hedef, dans sanatında erkek dansçıya yönelik önyargıyı tarihsel bir bağlamda incelemektir. Araştırmada, dans sanatı tarihsel olarak ele alınmış, Batılı erkek dansçının konumu incelenerek bu tarihselliğe toplumsal cinsiyet unsuru eklenmiştir. Daha sonra, vaka incelemesi olarak köçeklik geleneğiyle ilgili yazılı kaynaklar ele alınmış, batılı gezginlerin gözlemlerindeki oryantalist bakış irdelenmiştir. Köçeklik geleneğiyle ilgili kişisel deneyimleri bulunan kimselerle görüşülmüş; sözlü tarih yönteminin belli unsurlarından yararlanılarak bu kişilerin kendi sözlerini söylemelerini sağlamak hedeflenmiştir. Görüşmelerde ve yazılı kaynaklarda ortaya çıkan eşcinsellik korkusu içeren yaklaşımlar ayrıntılı bir biçimde ele alınmıştır. Araştırma, erkek dansçıya yönelik önyargılı bakışın farklı tarihsel koşullarda ve coğrafyalarda sürekliliğe sahip olduğunu ortaya çıkarmıştır. Çalışmayla, kalıplaşmış görünen toplumsal cinsiyet kimliklerinin değişkenliğini ortaya çıkarmak ve dans sanatında daha özgür anlatım biçimlerinin yaratılabileceğini göstermek amaçlanmıştır.Item Open Access Disiplinler Arası Etkileşimler Kapsamında Azerbaycanlı Sanatçı Arif Aziz'in Resimleri(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2022) MIRALIYEVA, JAMILA; Reyhan Uludağ EraslanBu çalışmanın konusu, disiplinler arası etkileşimin resim sanatı ile olan ilişkisi ve Azerbaycan'ın kültür, sanat ve resim dünyasının bir parçası olan ressam Arif Aziz'in tasarımcı kişiliği, eğitim hayatı, resim sanatı, sergilerinden eserlerinin incelenmesidir. Tez çalışmasında, sanatsal ve tasarım faaliyetlerinin modern toplumda artan rolü, sosyal çevrenin oluşumuna, insan ve toplum arasında bir bağlantı sağlayan iletişimsel süreçlerine etkisi vurgulanmaktadır. Aynı zamanda, disiplinler arası etkileşimin grafik tasarımındaki anlamı ve tarihi, tasarım çalışmaları örnekleri, sanatçı Arif Azizin tasarım çalışmaları, sergilerinden örnekleri ele alınmıştır. Araştırmada, Azerbaycan'da tasarım ve uygulamalı grafik alanında öncü olan Arif Aziz'in en önemli eserleri araştırılarak bir araya getirilmiştir. Arif Aziz'in yaratıcılığını incelemek, en karakteristik eserlerinin analizini yapmak, disiplinler arası etkileşimde grafik tasarımın etkilerini ortaya koymak tez çalışmasının başlıca amaçlarından biridir. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre, günümüzün yaşayan sanatçılarından biri olan Arif Aziz'in grafik tasarım, sahne dekoru, moda tasarımı alanlarındaki deneyimleri, disiplenler arası etkişileşim anlamında sanatına önemli ölçüde yön vermiştir.Item Open Access Hippi Karşı Kültür Hareketi'nin Müziğe Etkileri: Türkiye'deki Dönemsel Rock Müzikte Hippie Trail Yansımaları(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2023) ÇAKIR, ELİF ŞEYDA; Beste Gökçe ParsehyanAmerika Birleşik Devletleri'nin Vietnam Savaşı'na katılımını protesto etmek isteyen savaş karşıtı Amerikan gençliğinin göstermiş olduğu direniş Hippi Karşı Kültür Hareketi'nin temellerini atmış ve zamanla Avrupa'ya da sıçramıştır. Fransa'dan başlayarak tüm Avrupa'ya yayılan 68 Hareketi ile Hippi Hareketi anti-kapitalist değerler çerçevesinde buluşarak farklı bir dünya arayışına giren gençleri ortak bir eksende buluşturmuştur. Endüstrileşmiş batının maneviyat eksikliği hisseden gençleri ruhani tatmin bulabilmek için doğu mistisizmine yönelmişlerdir. Avrupa'nın çeşitli noktalarından Hindistan ve Nepal gibi doğunun gizemli gördükleri coğrafyalarına uzun süren kara yolculuklarına çıkmışlardır. Hippie Trail ismi verilen rotanın ana duraklarından biri İstanbul olmuştur. Sultanahmet'te konakladıkları 1960'ların ortalarından 1970'lerin sonlarına kadar olan dönemde Türkiye'deki gençlikle çeşitli paylaşımlar gerçekleştirmişlerdir. Protestolarında ve günlük hayatlarında rock müzik ekseninde yoğunlaşan hippilerin Türkiye'de yeni yükselmekte olan rock müziğe etkileri dönemsel literatürün incelenmesiyle ve dönem müziğine hâkim olan isimlerle yapılan bireysel görüşmelerle araştırılmıştır. Nitel araştırma yöntemi kullanılmış olan çalışmada, yarı yapılandırılmış bireysel görüşme tekniği uygulanmıştır. Türkiye'de yapılan rock müzikte ulusal ve geleneksel öğelerin evrensel unsurlardan üstün tutulması Türk gençleriyle yabancı hippiler arasındaki kültürel farkı ortaya koymuştur. Dönemin Türkiye'deki ana akım rock müzisyenlerinin müzikal ve söylemsel anlamda hippilerden etkilenmedikleri bulgusuna ulaşılmıştır. Dönemin amatör rock müzisyenlerinin hippilerden etkilenmiş oldukları bulgusuna ulaşılmasına rağmen çalışmanın sınırlılıkları bu müzisyenlerin profesyonellik dönemlerini kapsamamakta, dönemin rock müziğine etkisi içerisinde değerlendirilememektedir. Yurtdışında çıkan albümlerin ülkeye girişinin çok geç olduğu bu dönemde hippilerin yanlarında getirmiş oldukları albümlerin rock müzik seven dinleyiciler açısından önemli bir kaynak olarak değerlendirildiği bulgusuna ulaşılmıştır. Dönemin ana akım rock müziği üzerinde hippi etkisinden bahsetmenin mümkün olmadığı, dinleyicilerin rock müziğe olan ilgilerini geliştirme açısından ise hippi etkisinden bahsetmenin mümkün olduğu sonucuna varılmıştır.Publication Open Access İstanbul Filarmoni Derneği'nin çoksesli müziğimize katkıları(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2009-02) Bilget, Halil Mehmet; Mesut İktuÇalışmamızın konusu İstanbul Filarmoni Derneği'nin kuruluşundan bugüne kadar olan sürecin bütün olarak ele alınmasıdır. Bu süreç içerisinde İstanbul Filarmoni Derneği'nin ülkemizin çok sesli müzik hayatındaki yeri ve önemi de çalışmamız içerisinde yer alır. Derneğin kuruluşu, çalışmaları, gelişimi de çalışma konumuzdur. Çalışmamız sırasında en önemli kaynağımız İstanbul Filarmoni Derneği'nde çalışma fırsatı bulmuş kişiler olmuştur. Yaptığımız röportajlar ışığında bilgiler toplanmış, derneğin arşivi ve dönemin sanat etkinliklerini konu edinmiş müzik dergileri taranmıştır. Ulaşabildiğimiz kaynaklar ve bilgiler toplanarak tez çalışmamız oluşturulmuştur. Çalışma, kuruluşundan itibaren yetiştirdiği amatör öğrenciler, gençler ve profesyonel sanatçılarla Türkiye çoksesli müziğinde her zaman söz sahibi olan İstanbul Filarmoni Derneği'nin öyküsüdür.Publication Open Access İstanbul Sağlık Müzesi'nin sanat yönetimi açısından incelenmesi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Sanat Yönetimi Anabilim Dalı, 2012) Kaynak, Aysun; Erbay, Fethiye19. yüzyılın başlarında kurulan Sıhhi Müze /Sağlık Müzesi, halkın hijyen hakkında bilgilendirilmesi, bulaşıcı hastalıklara karşı korunması ve sağlık bilincinin geliştirilmesi amacıyla İstanbul'da kurulmuştur. Sağlık Müzesi, yaygın eğitim anlayışını merkezine alarak müze atölyelerinde bilgilendirme amaçlı üretilen resim, mulaj ve çeşitli canlandırmalar ile sergilemeler gerçekleştirmiştir. 1988-89 yıllarında gördüğü tadilat sonrasında kapatılmıştır. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü 2007 yılından itibaren yeniden kurulması için çalışma başlatmıştır. İstanbul Sağlık Müzesi'nin sanat yönetimi açısından incelendiği bu çalışmada sağlık ve sanat kavramları, bilim müzeleri içerisinde sağlık müzelerinin tarihsel gelişim süreci, sağlık ve sanat ilişkisi ele alınmıştır. Avrupa'daki halk sağlığı ve tıp tarihi müze örneklerinin başında gelen Alman Hijyen Müzesi Dresden ve Alman Tıp Tarihi Müzesi Ingolstadt örnekleri incelenmiştir. Sağlık Müzesi'nin tarihi, koleksiyonu ve sergileme yaklaşımı araştırılmıştır. Kuruluş çalışmaları devam eden İstanbul Sağlık Müzesi'nin konsept tanım çalışmalarına, küratörlük yaklaşımlarına, eğitim program ve etkinliklerine çok disiplinli sanat yönetimi yaklaşımıyla öneriler sunulmuştur. Anahtar Sözcükler: Sağlık, Sanat, Müze, Sağlık Müzesi, Müze Eğitimi, Konsept, KüratörlükPublication Open Access İstanbul'da ki devlet müzeleri ve özel müzelerin reklam stratejileri açısından değerlendirilmesi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Sanat Yönetimi Anabilim Dalı / Sanat Yönetimi Bilim Dalı, 2016-06) Aksoy, Esra; Üstünipek, Mehmetİlk insanların ortaya çıkışı ile başlayan geçmiş düşüncesi, bu düşüncelerin nesilden nesile sözlü olarak aktarılması ve bu düşüncelerin çeşitli yöntem ve teknikler kullanılarak kayda alınması, tarih kavramının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Tarihsel araştırmalar sonucunda ortaya çıkan çeşitli belgeler, görsel bulgular, koleksiyonlar ve sanat değeri taşıyan eserlerin çoğalması ve çeşitli sınıflandırmaların yapılarak toplumla paylaşılma isteği müzeleri meydana getirmiştir. Tarihsel ve bilimsel araştırmaların yapıldığı bu mekânlar bazen dolaylı bazen de doğrudan toplumsal kimliğin oluşmasında, farklı tarih ve kültürlerin tanınmasında toplumların karşılıklı iletişim sağlamasında etkili olmuştur. Müzeler, bulunduğu ülkenin kültürel mirasının oluşmasına katkı sağlayan, halkın gelişmesini destekleyen, ortak kültürlerin buluşmasını sağlayan kamu kurum alanlarıdır. Müzelere bu değişim sürecinde, bilimsel ve eğitsel araştırma merkezi olarak bir misyon yüklenmesi, zengin kültür ve tarih mirasına sahip olan devlet ve özel müzelerin sayısının artması müzelerin farklı disiplinler ile birlikte hareket etmesini zorunlu kılmıştır. Bu departmanlardan en önemlisi, toplum-kurum arasında köprü oluşturan, toplumu çeşitli etkinliklerden haberdar eden ve uluslararası haberleşmeyi sağlayan Reklam ve Tanıtım departmanıdır.Müzelerin, reklam ve tanıtım faaliyetlerine geçmişe oranla daha çok önem vermesi, bu departmanın işlevselliğini arttırmıştır. Bu durum, müzelerdeki Reklam Tanıtım departmanların da çalışacak kişilerin, bu alan ile ilgili bilgi sahibi olmasını gerektirmektedir. Müzelerde yapılacak reklam ve tanıtım faaliyetlerinin müzenin konumuna, amaç ve hedeflerine iyi hizmet etmesi gerekmektedir. Bu araştırmanın amacı, ülkemizde olan devlet müzelerinin ve özel müzelerin reklam stratejilerini nasıl gerçekleştirdiği, hangi tanıtım araçlarından yararlandığı, reklam ve tanıtım faaliyetlerinin ziyaretçi istatistiklerine etkisi üzerinedir. "İstanbul'da ki Devlet ve Özel Müzelerin Reklam Stratejileri Açısından Değerlendirilmesi" adlı Yüksek Lisans Tez Çalışması üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde müzelerin kavramsal boyutu açısından tanımı, tarihsel gelişimi, hedefleri ve müze türleri hakkında bilgi vermektir. İkinci bölümde ise daha çok reklamın müzecilik üzerinde etkileri, reklamın tanımı, kapsamı ve müzelerde kullanılan reklam tanıtım araçları vb. hakkında bilgiler açıklanmaktadır. Üçüncü bölüm de ise Devlet ve Özel müzelerin reklam stratejileri hakkında görüşler ve değerlendirmeler hakkında bilgi verilmiştir.Item Open Access Kavramsal Sanat ve Enstalasyon: Sarkis Zabunyan Örneği(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2022) GENÇER, DUYGU; Mehmet ÜstünipekBu çalışmanın konusu olan Sarkis Zabunyan kavramsal sanat çerçevesinde incelenmiştir. Duchamp, Beuys ve Sarkis üzerinden kavramsal sanat ve enstalasyon sanatı kısaca ortaya konmuştur. Enstalasyon ve kavramsal sanat akımları 20. yüzyılın toplumsal ve kültürel olaylarıyla birlikte ele alınıp sanat ve çevre arasında bağ kurulmuştur. Savaşlar ve modernizmle gelen yenilikler toplumda radikal değişimlere neden olmuştur. Duchamp ile başlayan hazır nesne ile malzeme anlayışında değişiklikler oluşmuş, sanatçılar eserlerinde anlatımı güçlendirecek ve besleyecek nesneler seçmeye başlamışlardır. Mekânın ve sergilemenin sanatta önemi artarken oluşturulan eserle mekânın birbirini tamamlaması için düzenlemelere gidilmiştir. Dünyanın her yerinde eşit zamanda ortaya çıkan kavramsal sanat örneklerine Türkiye'den de Sarkis Zabunyan'ı örnek gösterebiliriz. Sarkis, sanat anlayışında ve bahsettiği konularda sahip olduğu kültürü ve bulunduğu toprakları yansıtırken sanata kozmopolit bir noktadan da bakar. Bellek, hatıra ve geçmiş üzerine çalışan sanatçının siyasi işleri de bulunmaktadır. Kullandığı her nesnenin kendi kişisel tarihinde yeri olan sanatçı, birey üzerinden çevresini de işlemektedir.Publication Open Access Kültür yönetimi bağlamında sokak müziği ve sokak müzisyenleri(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Sanat Yönetimi Anabilim Dalı, 2013-03) Özden, İbrahim Fethi; Ayşe Can BaysalSokak müziği, bir alt müzik türüdür. Hem müzikal, hem de kültürel ve sosyal bir gerçekliktir. Sokak müziği adından da anlaşılacağı üzere sokakta yapılan müziktir. Bu tez çalışmamda sokak müziğinin kültürel ve sosyal nedenlerine değinilerek, toplumsal etkileri incelenmiş ve sokak müziği üzerine yapılan tanım, yaklaşım ve röportajlara yer verilmiştir. Son bölümde de sokak müziği ve müzisyenleri hakkında düşünceleri öğrenmeyi amaçlayan ve yüzelli kişiye uygulanan anket sonuçları ?spss? programı kullanılarak istatistik haline getirilip değerlendirilmiştir,. Dünyanın her yerinde sokak müziği yapanlarla karşılaşmak mümkündür. Özellikle büyük metropollerde sokak müziği yapanlara sıkça rastlanır. Türkiye'de de son yıllarda sokak müziği gelişmekte ve sokak müzisyenlerinin sayısında artış görülmektedir. Sokak müzisyenleri için İstanbul Beyoğlu örneğinde olduğu gibi bazı yerler revaçtadır. Bunda Beyoğlu Belediyesi'nin sokak müzisyenlerine müziklerini yapmaları için izin vermesinin payı büyüktür. Sokak müziğine, bu müziğin kalitesinin düşük olduğu ve sanatsal içerik taşımadığı yönünde eleştiriler yapıladursun, bu müzik metropollerde hızla gelişmektedir. Sokak müziği, çeşitli müzik türlerini ve enstrümanlarını içerebilmektedir. Etnik kökenli bazı gruplar da, etnik kimliklerini ortaya koymak amacıyla sokakta müzik yapmaktadırlar. Kullanılan enstrümanlar da çok çeşitli olabilmektedir. Bunlar etnik kökenli bazı enstrümanlar olabildiği gibi, modern müzik enstrümanları da olabilmektedir. Sokak müziğinin kalitesi ve sanatsal içeriği tartışılmasına rağmen, sokak müziği tüm dünya metropollerinde hızla gelişmeye devam etmekte ve edecektir.Publication Open Access Kurum galerilerinde sanat yönetimi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Sanat Yönetimi Anabilim Dalı / Sanat Yönetimi Bilim Dalı, 2016-08) Erikci, Özlem; Üstünipek, MehmetBu çalışmanın amacı Türkiye'de Sanat galerilerinin Cumhuriyetten günümüze kadar olan gelişimi ve bu gelişime katkı sağlayan sanat yönetimi ile buluşmasını incelemektir.Cumhuriyetin ilk yıllarından günümüze kadar olan süreçte galeri açma onu ayakta tutabilme umutları ve çabaları aynı zamanda bunu yaparken karşılaşılan zorluklara rağmen atılan önemli adımlar olmuştur. Şapkacı dükkânında açılan galerilerden bugüne gelinen nokta oldukça umut vericidir. Artık hastanelerin, otellerin, bankaların ve bunun yanı sıra bir çok kuruluşun galerisi bulunmaktadır.Çalışmamızda galerilerin bu noktaya nasıl geldiği incelenecektir. Bir galerinin sanat yönetimi ile buluştuğu nokta irdelenip yönetim biçimi incelenecektir. Bu bağlamda kurum galerilerinde sanat yönetimi işleyişine cevap verilecektir.Publication Open Access Müzelerde çocuklara yönelik etkinlikleri(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Sanat Yönetimi Anabilim Dalı / Sanat Yönetimi Bilim Dalı, 2017) Hassan, Seda; Üstünipek, Mehmet; 110512Sanat, tarihsel zaman içinde toplumun coğrafi, kültürel ve sosyal yapılarına göre değişmektedir. Sanat hayatın içinden, insan zekâsı ile öğretimi çocukların ve gençlerin dünyadaki kültürel gelişmesinde çok önemli bir yere sahiptir. Çocuklar bir bireydir. Her çocuğun gelişim hızı, yaş gruplarına göre farklılık göstermektedir. Çocukların eğitim ve öğretim hayatlarında aynı yaş aralıklarında benzer evreler gözlemlenmiştir. Büyüme ve öğrenme yaşındaki çocukların çeşitli kavramları aynı ortamda birebir görerek ve düşündüklerini daha yaratıcı olarak geliştirir. Duygu ve düşüncelerini ifade etmede ve yorumlama güçlerini geliştirmede daha başarılı oldukları bilinmektedir. Müzeler, yaşayan tarih ve kültür kurumları olarak çocukların temel sosyal ihtiyaçlarını karşılama bakımından önemli yerlerdir. Sanat eğitiminin uygulamalı ve teorik olarak aynı zamanda yürütülmesi ile çocukların görsel düşünceleri ve var olan yaratıcılıkları ile nasıl ve hangi düzeyde bir etki olduğunu gözlemleyebilmek için etkinlikler gerçekleştirilmiştir.Publication Open Access Okan Demiriş ve IV. Murat Operası'nın incelenmesi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Sanat Yönetimi Anabilim Dalı / Rejisörlük Bilim Dalı, 2011-01) Taniş, Başak; Mesut İktuOkan Demiriş'in ?IV. Murat? operası, Osmanlı tarihinin en ilginç dönemlerinden birini, tarihsel veriler ışığında, geleneksel Türk müziği ezgilerine de yer vererek çoksesli şekilde ortaya koyan bir eserdir. Bu çalışma kapsamında, birinci ve ikinci bölümlerde, besteci Okan Demiriş'in ve libretto yazarı A. Turan Oflazoğlu'nun yaşamları araştırılmış ve belli başlı eserlerinin dökümleri sunulmuştur. Üçüncü bölümde, IV. Murat operası incelenirken; eserin geçtiği mekan, başlıca karakterler ve bunlara bağlı olarak dönemin sosyopolitik durumunun yanı sıra, sert bir hükümdar olan IV. Murat'ın sanata karşı ilgisinden de bahsedilmiştir. Bu bölümde ayrıca, Türk müziğinin esere olan etkisiyle ilgili söyleşiler ve eserin konusuyla librettosu da yer almıştır. Dördüncü bölümde, IV. Murat operasının ortaya çıkışına katkı sağlayan ve ilk defa sahneye konduğu dönemde görev alan sanatçılarla yapılan söyleşiler bulunmaktadır. Beşinci bölümde, eser hakkında basında çıkan yazılardan örnekler verilmiştir. Sonuç kısmında ise, tez çalışması boyunca yapılan araştırma ve görüşmeler sonucunda elde edilen bilgiler ışığında, esere genel bir bakış yer almaktadır. Bestecinin geleneksel Türk müziği kaynaklı melodileri evrensel çoksesli müzik formuna sokabilmesi sayesinde, ilk oynanışından beri, ülkemizde en sık sahnelenen Türk operası unvanını kazanan IV. Murat Operası, Turan Oflazoğlu'nun çok beğenilen tiyatro oyunun müzikal bir yansıması olarak da çok takdir almıştır.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »